5 Haziran 2016 Pazar

...

Ailelerin gözünde evlatlar hić büyümezlermiş ya hani.Bugün deyip geçemediğim hayatımin en zor gününde anladım ki, babalarda kızlarının gözünde hić ölmezler.Hatta hastalanmazlar ve hatta hep delikanlılara taş çıkaracak kadar genç kalırlarmış
Yokluğunun yanında varlıklar ne kadar boş ve anlamsızmış meğer.Acılar, dertler ne kadar basitmiş.
Kendi hayat mücadelenin içindeki girdapta dönerken bir anda kendini unutmak demekmiş onsuzluk ihtimali.
Herşeyden ve herkesten bihaber bir tatil günü en sevdiğinin sesiyle yüzünü yıkayıp sadece bir kaç saat sonra aynı sesle vücudunu gözyaşlarıyla nemsiz bırakmak varmıs.Korkuyla yıkanmak.Kulaklarımı sağır eden ses tonumla böğürmek adeta.Hayır Allahım hayir ne olur birsey olmasın, bana olsun gerekirse...yok hazır değilim diye feryat ederken, büyük bir yandan soğukkanlı olmaya çalısmak.Alel acele ne yaptığını bilmeden savrulmak.Bedenine iki bez parçası giyip, içini doldurmayı unutmak.Ve bilmem hangi yoldan bilmem hangi viteste  bir yandan bana bile yabancı gelen bir sesle aranacak kişileri aramak.
Cânım sesten çıkacak cümleleri duymaya cesareti toplayamamak.Hayatında hić korkmadığın kadar korkmak ve hayatında hiç yanmadıģın kadar yanmak.
Zira ben ne unuturken ne de ölürken böyle korkmadım.Hayatımın en zor gününü geride bırakmak isterken, hala en ćok istediğim hayalimi uykuya hapsediyorum.Hayatım boyunca tek bir duâ hakkımı aynı cümleye kullanarak...bana Atamında öteminde yaşlılığını ağırlamayı nasip et Yârab!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder