10 Mayıs 2016 Salı

Yollar

Yollar ayrılır sonra
Hić karşılaşılmamışa döndürür zaman
Yaşam ve ölüm gibi
Yolun sonu yalnızlıktır

Beraber yürüđüģün patikalar
Virajda bariyerlere toslayana kadar şirin gelir
Kimsen yoktur
Yolun sonu yoktur

Kimse yolunu bulamaz kimseyle
Yolculuk yalnızlık demektir trenlerde
Yaşlılık ve bebeklik gibi
Bir dünyadan başka birine atılır insan
Herşeyin güzel olmasını dileyerek

Yollar ayrılır sonra
Anılar sonu yolun
Her hayat başka bir bedende
Hayata karışmak ise
En iyi yoldur düzende.

7 Mayıs 2016 Cumartesi

Ademler ve Havvalar_2

...sonra ne mi oldu?Unutmaya başladım.Unutmak istediğim her acının etkisini yok ede ede yürüdüm yolda.Yol tek değildi hiç bir zaman.Gerekirse yolumuda yöntemimide değiştirdim.Babam haklıydı.Ben herşeyi yaşayarak öğrendim.Bu benim seçimimdi merak etmekten, belirsizliğin belirlenmesini beklemektense bir hamleyle belirleyiverdim.Bir dokunup bin ah işitmiş olmalar değildi dersimi veren.Notlarımı yükseltmek istememdi, kendime verdiğim.

    Birşeyleri ispat etmeye çalışmanının, seni dinlemeye meyli olmayan insanları, anlamaktan çok uzak oldukları durum ve olaylarda idraka zorlamanın yersizliğini anladım.Değer verdiğim her neyse insanların bunu anlamasını beklemenin ezikliğini sırtımdan şöyle bir attım.Ve hiç kimseden en ufak bir beklenti içinde olmadan hayallerimin peşinden gitmenin, her geçen gün bir adım daha hedeflerime yaklaşmanın hazzını yaşarken, üçüncü sahısların baltalama çalışmalarının üstüne bastım ve geçtim.

  Sonra ne oldu biliyor musun?Yaşadığım her ne varsa saç tellerimden tırnak uçlarıma kadar hissederek bir filme çevirdim.Yazdım, okudum ve izledim.Kendimi o sinema koltuğundan.Ve bir müzik seçtim Japonya' dan.Bilinçaltım arzu ettiği gibi özgürce hayalederken.Yüksek sesle o müziği dinledim, bir kez daha sardım filmimi baştan sona ve sondan başa.Sahnelerin silikleşmesine hiç müdahale etmedim.Sonra acıyı yaktım sayfa sayfa.Mutfağımda yankılanan müzik içime dolarken, külleri uçuş ućuş içimden cıkıyordu su musluğa aktıkça.Ve su şifaydı her şeye her vakit.

   Sonra beni dünyada herkesten çok etkileyen o şevkat yüzün etkisini yitirdi.Günde unutulurken güzelliğin, dünde anı oldu güzelliğine tezat tüm çirkinliklerin.Ne bir 'keşke' ne bir 'saydı' düşmüyor artık dilime.Herşey tam da olması gerektiği gibi oldu diyorum ''oh ne alâ'','mis','yüreğime,cesaretime sağlık'...:)

Farkettiğim bir şey var bu hayatta.Ailene nekadar bağlı olduğun, birilerine ne kadar aşık olduğun ve ya insanların baştan aşağı anlayamadıkları herşeyin adını yanlış,hata,günah koymaları, bunun gibi daha bir sürü şeyden dolayı kendin dahil, bir Yaradan'ın kulunun seni yargılamasına izin vermemek gerektiğini.Anladım ki sen nezaman kendi hayatındaki seçimlerin ve ya davranışların için birilerine kendini kötülersen onlar senin ağzına yargı, suçlama kusmuğu bırakabiliyor.Nezaman ki o kusmuğun tadıni seversen hayatın boğazının deliğinde düğüm olup, göğüs kafesine baskı yapıyor.Unutma kim ki birini suçlaýip yargılarsa kendi kalbinin,zihninin ve midesinin kirliliğindendir.

   Hem başkalarında iyi duran her kostüm sende iyi durmayabilir ve sende iyi duranda başkalarında...Anladım ki taşıyamayacağını düşündüğün askıya ceketini bile asmayacaksın.

Başkalarının zihnine giremezsin, girmeyede çalışmaman bir saygıdır adeta namahreme olduģu kadar hemde.Ama sırf birileri istiyor,merak ediyor diye onlarıda seninkine sokmayacaksin.Canları cehenneme demeyi getiriyorlarsa ićinden,sadece gönder.Zaten kolay gidecektir bu gibi tipler.Pes etmeye yatkın kimseler.Gitmezlerse sen git,bırak kendi içlerindeki cehennemde onları, cennete kabul edilene kadar yansınlar.Pişmanlıkları, güvensizlikleri ile ve koşullu sevmelerle...

Anla tecrübelerinin sonuçlarında olumlu sonuç aldıklarına inandıklarını yaptırmaya, olumsuz sonuç aldıklarını ise asla yapmanı istemeyecekler.Çünkü onlar tecrübe ettiler.Sen kendi tecrübeni et.Ben ettim, ediyorum ve edeceğim.

Sonra ne oluyor biliyor musun?Bir bakmıssın üzülmemin bile bir sınırı olmuş.Verdiģim süre ve dozaj bitince üzüntüde geçmiş olmuş.Tıpkı bu denememin başındaki ilk sözcüğün geçmiş olduğu gibi.

     İnadına inanıyorsun kendine ve güveniyorsun.Saygı da sevgiden kendinden ulaşıp ciğerlerine kadar huzur dolduruyorsun.Her gün şükredecek ne çok şeyimizin olduğunu farkederek yoluna giriyorsun.Her geçen an bir parça daha yordam bilerek.